Zaman, zaman, zaman …
Yetiş zaman, ruh halim perişan
Al birkaç saatimi daha benden
Yerine huzur ver, biraz da adaleti Nuşirevan
Yetiş zaman, neler olur bilemiyorum.
Yarınım belirsiz, bir adım daha atsam mı? Kestiremiyorum.
Git diyorlar gidemiyorum zaman,
Kal diyorlar kalamıyorum.
Bir sen kaldın sonunda bir de ben
Tut diyorlar tutamıyorum.
Sen tut be beni zaman!
Sürükle misk kokulu diyarlara,
Sonra bırak düş bahçelerimin olduğu limanlara,
Muhabbetine hasret kaldığım ihtiyarlara,
Ve belki de hiç okuyamayacağım ay yüzlü mısralara.
Bırak beni zaman!
Öyle bir bırak ki hatıratım yeniden yazılsın.
Savrulsun kağıtlar, kalemler şerbetinle tanışsın
Yüz çukurlarımda ıhlamurlar açsın
Bitsin bu kan davası,
Göz kapaklarım kirpiklerimle barışsın.
Sın sın sın ..
Biliyorum zaman, sana kızgın değilim
Her şeyin bir gayesi var nasıl olsa …
Ama korkuyorum sessizliğinden, derinliğinden,
Soğukluğundan, hızından …
Ama "bazen" diyelim değil mi zaman
O kadar da değil hani,
Faniyiz nasıl olsa.
-Ufuk Can Keküllüoğlu
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
İlgili